Radyasyonla İlgili Terimler ve Tanımlar

 
 

ALARA

“Mantıken Ulaşılabilecek Kadar Düşük” anlamına gelen “ALow AReasonably Achievable” ifadesinin baş harfleridir. Teknolojik gelişmeleri ve bunun mali boyutunu, halk sağlığı ve güvenliği yararına yapılan harcamaları, ve diğer sosyal ve sosyoekonomik etkenleri dikkate alarak iyonlaştırıcı radyasyonla yapılan çalışmalarda maruz kalınan dozun sınır değerlerin mümkün olduğunca altında kalması için her türlü çabayı sarf etme anlamına gelir.

ALI (Anual Limit on Intake/Vücuda Alınabilecek Yıllık Radyoaktif Madde Miktarı Sınırı)

Yetişkin bir radyasyon çalışanın vücuduna solunum veya ağız yoluyla girmesine izin verilen yıllık radyoaktif madde miktarı için türetilmiş bir sınırdır. ALI, emsal bir radyasyon çalışanının 5 rem (0.05 Sievert) yüklenmiş etkin doz eşdeğerine ya da herhangi bir organ veya dokusunun 50 rem (0.5 Sievert) yüklenmiş doz eşdeğerine maruz kalmasına neden olan vücuduna giren belli bir radyoaktif çekirdeğin en küçük değeridir.

Anten

Anten, elektrik sinyallerini (voltaj ve akım) elektromanyetik dalgalara ya da elektromanyetik dalgaları elektrik sinyallerine dönüştürmek için kullanılan araçtır.

Anten kazancı ve anten etkin çıkış gücü

Yönlü bir antenin bir noktadaki güç yoğunluğunun aynı güçle beslenen yönsüz antenin aynı noktadaki güç yoğunluğuna oranı, yönlü antenin o noktadaki kazancı olarak tanımlanır. Anten kazancı, antenin ne oranda yönlü olduğunun bir göstergesidir. Antenin ortama yaydığı toplam güç anten etkin çıkış gücü olarak adlandırılır.

 

Anten yayın paterni

Antenden yayılan elektromanyetik dalganın yayın huzmesi

 
 

Arındırma (Decontamination)

Bulaşmış bina yüzeyleri veya iç mekanlarında, açık alanlarda, nesne veya kişilerdeki radyoaktif madde miktarının tamamen yok edilmesi veya bu miktarın azaltılması işlemidir. Arındırma, (1) bulaşmayı azaltmak veya tamamen yok etmek üzere yüzey temizliği yapılarak, veya (2) bulaşık maddeyi güvenlik altına alıp radyoaktif bozunma sonucu miktarının azalmasını bekleyerek, iki yolla gerçekleştirilebilir.

 
 
 
 
 
 
 

Atom

Canlı veya cansız tüm varlıklar atomlardan oluşurlar. Yetişkin bir insan vücudunu, yaklaşık  4x1027 oksijen, karbon, hidrojen, nitrojen, fosfor, potasyum, ve diğer elementlerin atomlarının  oluşturduğu bir paket gibi düşünebiliriz.

Bir elementin tüm kimyasal özelliklerine sahip en küçük parçası olan atom; proton, nötron ve elektronlardan oluşur. Çapı, yaklaşık olarak 10-10 metre olan atomun belli bir kütlesi vardır ve bu kütlenin neredeyse tamamı, kendi hacminin yaklaşık olarak 1015 de biri kadar hacime sahip  çekirdeğinde yoğunlaşmıştır. Çekirdek, herbirinin kütlesi 1.67261x10-27 kg olan, pozitif yüklü proton ve elektriksel olarak yüksüz nötronlardan oluşur. Etrafını kuşatan elektronlar hariç, çekirdeği çevreleyen uzay hemen hemen tamamen boştur. Elektronlar maddenin kimyasal özelliklerini belirleyen 9.10956-31 kg’lık bir kütleye sahip negatif yüklü parçacıklardır. Bir element atomu, çekirdeğinde bulunan proton sayısıyla tanımlanır. Örneğin, hidrojen 1, helyum 2, lityum 3, berilyum 4, bor 5, karbon 6, toryum 90, protaktinyum 91 ve uranyum 92  protona sahiptir. Proton sayısı arttıkça çekirdek ağırlaşır. Çekirdeğinde 92 protondan daha fazla proton bulunan elementler çok ağır elementler olarak adlandırılır.

 
 
 
 
 
 
 

Atom Çekirdeği

Atomun merkezinde bulunan ve atom hacminin yaklaşık olarak 1015 de biri kadar hacime sahip olan çekirdek her birinin kütlesi 1.67261x10-27 kg olan, pozitif yüklü proton ve elektriksel olarak yüksüz nötronlardan oluşur. Hidrojen atomunun çekirdeği sadece bir protondan oluşur. Bir element atomu, çekirdeğinde bulunan proton sayısıyla tanımlanır. Proton sayısı aynı zamanda atomun kütle numarası olarak da bilinir. Örneğin, hidrojen 1, helyum 2, lityum 3, berilyum 4, bor 5, karbon 6, toryum 90, protaktinyum 91 ve uranyum 92  protona sahiptir. Proton sayısı arttıkça çekirdek ağırlaşır. Çekirdeğinde 92 protondan daha fazla proton bulunan elementler çok ağır elementler olarak adlandırılır.

 
 
 
 
 
 
 

Atom Enerjisi

Nükleer (çekirdek) reaksiyonlarda yayılan enerjidir. Özellikle, bir atom çekirdeğinin bir nötronla bombalanmasıyla başlatılan bozulma veya atom çekirdeğinin daha küçük parçalara ayrılması (fizyon) ya da iki çekirdeğin milyonlarca derecelik ısı altında birleştirilmesi sırasında yayılan enerjidir. Nükleer enerji olarak adlandırılması daha doğrudur.

 
 
 
 
 
 
 
 

Curie (Ci)
Radyoaktif maddelerin bozunma hızını ifade etmek için kullanılan bir birimdir.  Bir Curie, bir saniyede bozunan atom sayısı 3.7X1010 (37 Milyar) olan radyoaktif madde miktarıdır. “Ci” ile sembolize edilir.

Bu birimin türetilmesinde bir gram radyum’daki atomların bozunma hızı temel alınmıştır. Radyum’un varlığını 1898 yılında keşfeden Marie ve Pierre Curie tarafından adlandırılmıştır.

                           1 Ci = 3.7x 1010 parçalanma/saniye

Detektör
Radyasyona karşı hassas ve yapılan ölçüm veya analize uygun cevap sinyalleri üretebilen cihaz veya malzemedir. Bir radyasyon ölçüm cihazıdır.

Deterministik etki
Oluşabilmesi için bir eşik radyasyon doz değerinin olduğuna inanılan ve şiddeti doz şiddeti ile artan sağlık etkileridir. Deterministik etkiler, genellikle, ani ışınlamalarda nispeten yüksek dozlara maruz kalınması sonucunda ortaya çıkarlar. Radyasyon maruziyetine bağlı olarak gelişen cilt yanıkları(kızarıklıklar) ve katarakt oluşumu “nonstokastik” etki olarak da adlandırılan deterministik etkiye örnek olarak gösterilebilir.     

Doğal Radyasyon
Kozmik uzaydan gelen radyasyon; radon gibi tabiatta doğal olarak var olan radyoizotoplar(bazı nükleer maddeler ve bazı kaynakların bozunma ürünleri hariç) ve nükleer bomba denemeleri sonucunda  oluşan küresel serpinti. Yapay radyasyon kaynaklarından ve nükleer maddelerden yayılan radyasyon doğal radyasyon olarak kabul edilmez. Doğal radyasyondan maruz kalınan küresel ortalama yıllık doz 360 milirem’dir.

Dose Hızı
 Birim zamanda ölçülen radyasyon dozu

Doz
Radyasyona maruz kalmış bir nesne üzerindeki etkiyi ifade etmek için kullanılan genel bir terimdir. Ya radyasyona maruz kalan nesne tarafından soğurulan enerji miktarını (soğurulmuş doz), ya da radyasyona maruz kalmış dokudaki potansiyel biyolojik etkiyi (eşdeğer doz) ifade etmek için kullanılır.

Doz(Radyasyon Dozu)
Doz, herhangi bir maddenin belli bir zaman içerisinde kullanılan veya tüketilen miktarı demektir. Radyasyon dozu ise hedef kütle tarafından, belli bir sürede, soğurulan veya alınan radyasyon miktarıdır.

Bütün zararlı maddeler, genellikle,  vücutta birtakım biyolojik hasarlara neden olurlar. Bu hasarların büyüklüğü ise o maddenin cinsinin yanısıra, vücuda alınış şekli, süresi ve miktarına bağlı olarak değişir. Örneğin, günlük yaşantısında belli bir miktarda alkol tüketen bir kişiyi düşünelim. Günde bir bardak alkol alan bu kişi ile bir şişe alkol tüketen aynı kişide, vücutta oluşacak zararlar farklı olacaktır. Yine aynı şekilde, bu miktarın tüketim hızı yani ne  kadar zamanda tüketildiği de zararın büyüklüğünü belirleyici bir etkendir. Tüketim hızı arttıkça meydana gelecek zarar da buna paralel olarak büyüyecektir. Bunların yanısıra, yaşam boyunca tüketilen toplam miktar da oluşabilecek zararı belirleyen önemli bir unsur olacaktır.

Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, belli bir sürede belli bir miktarın (kabul edilebilir sınırların) üzerinde radyasyon enerjisi soğuran yani radyasyon dozu alan canlılarda da bazı zararlı etkilerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Bu etkinin büyüklüğü ise ancak yukarıdaki örnekte de anlatıldığı gibi, radyasyon çeşidi, soğuruluş hızı ve soğurulan radyasyonun miktarı bilindiği zaman mümkündür. Bütün bu faktörler bilindiğinde radyasyonun insan sağlığı veya diğer canlı ve cansız varlıklar üzerinde bırakacağı etki kolayca belirlenebilir.

Dozimetre
İyonlaştırıcı radyasyonun sebep olduğu birikmiş toplam dozu ölçmek ve kaydetmek için kullanılan küçük taşınabilir cihaz( film rozet, termoluminesan veya cepdozimetre gibi)

Dozimetri
İyonlaştırıcı radyasyonun ölçüm ve kaydedilmesi ile ilgili teknik ve prensiplerin teori ve uygulamaları

Devamı...
Elektrik alan şiddeti (E)
Uzayda herhangi bir noktada; bir birimlik pozitif elektrik yüküne etki eden kuvvetin, vektörel büyüklüğü (V/m)

Elektromanyetik alan
Elektrik ve manyetik alan bileşenleri olan dalgaların oluşturduğu alan

Elektromanyetik radyasyon
Elektromanyetik radyasyonlar, içinde görülebilir ışığın da bulunduğu, dalga boyları 10–15 ile 106 m arasında değişen çok sayıda enerjiyi kapsayan bir spektrum oluşturan radyasyonlardır

Elektromanyetik radyasyonların enerjileri, dalga boyları ile ters, frekanslarıyla doğru orantılıdır.

Elektromanyetik radyasyonların en küçük birimi fotondur. Fotonlar, boşlukta ışık hızında, doğrusal olarak enerji paketleri şeklinde yayılım gösterirler ve geçtikleri ortama frekanslarıyla doğru orantılı, dalga boylarıyla ters orantılı olmak üzere enerji aktarırlar. Enerjileri maddeyi geçerken absorbsiyon ve saçılma nedeniyle, boşlukta ise uzaklığın karesiyle doğru orantılı olarak azalır.

Elektromanyetik radyasyonun madde ile etkileşimini dalga boyu belirlemektedir. Örneğin dalga boyları cm ve metrelerle tanımlanan radyo dalgaları antenlerle alınabilmektedir. Görülebilir ışığın göz dibindeki görme hücreleri olan rod ve konlar ile aynı dalga boyuna sahip olması, ışığın hücrelerle etkileşimini ve görmeyi sağlamaktadır.

Elektron
Elektronlar maddenin kimyasal özelliklerini belirleyen 9.10956-31 kg’lık bir kütleye sahip (protonun kütlesinin 1/1837’si) negatif yüklü temel parçacık. Pozitif yüklü atom çekirdeğinin çevresini sararlar.

Elektronik haberleşme
Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması

Element
Kimyasal özellikleri değiştirilmeden daha fazla bozulamayan kimyasal maddelerdir. Hidrojen, nitrojen, altın, kurşun, uranyum örnek olarak verilebilir.

 

Enerji
İş (Kuvvet x Yol)  yapabilme kabiliyetidir.

Epidemiyoloji
Epidemiyoloji sağlığı ilgilendiren tüm olayların sıklığını, dağılımını, nedenlerini ve çözüm yollarını inceleyen bilim dalıdır. Bir toplumun sağlık sorunlarının tanımlanması, zaman içinde değişimlerin incelenmesi, kişilerin belirli sağlık sorunları ile karşılaşma olasılık ve risklerinin saptanması; kişisel alışkanlıklar, çevre, sosyal ve ekonomik etkenlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin araştırılması, sağlık sorunlarının çözümü için gerekli önlemlerin belirlenmesi, sağlık ile ilgili kurum ve kuralların belirlenmesi epidemiyolojinin çalışma alanı içine girer.

Eşdeğer Doz
Soğurulmuş dozdan kaynaklanan olası biyolojik etkiyi hesaplamak için, dokudaki soğurulmuş dozun o dokuya özel bir katsayıyla, bazen de gerekebilecek düzeltici diğer başka katsayılarla çarpılmasıyla elde edilen  bir değerdir. Birimi Sievert’tir ve “Sv” ile gösterilir.

Etkin doz
Birimi Sievert (Sv) olup, insan vücudunda ışınlanan bütün doku ve organlar için hesaplanmış eşdeğer dozun, her doku ve organın doku ağırlık faktörleri ile çarpılması sonucunda elde edilen dozların toplamı

Film Rozet
Radyasyon çalışanlarının radyolojik açıdan takip edilmesi amacıyla iyonlaştırıcı radyasyon maruziyetinin ölçülmesinde kullanılan fotografik filmdir. Rozette farklı hassasiyetlerde iki veya üç film  bulunabilir ve yine filmin bazı radyasyon çeşitlerine karşı korunması için zırh görevi gören filtreler kullanılabilir.

 

 

Fisyon (Bölünme)
Genellikle ağır bir elemente ait bir atom çekirdeğinin nispeten büyük miktarlarda enerji yayarak bölünmesi sonucunda en az iki çekirdeğin oluşması olayıdır. Bu tür dönüşümlerde genellikle ortama iki veya üç nötron yayılır.

Fisyon (Bölünme) Ürünleri
Ağır çekirdeklerin parçalanmasıyla oluşan çekirdek (fisyon parçaları) ile radyoaktif fisyon parçalarının sonradan meydana gelen bozunma ürünlerinden oluşan çekirdekler.

Frekans, Daga boyu ve birimleri
Elektromanyetik dalgaların saniyede yaptığı salınım sayısına yani kendilerini tekrarlama sıklığına frekans denir. Frekansın birimi Hertz (Hz)'dir. 1 Hz saniyede bir salınım; 1 kHz ya da kilohertz saniyede 1000 Hz; 1 MHz ya da megahertz saniyede bir milyon Hz; 1 GHz ya da gigahertz saniyede bir milyar Hz ya da 109 Hz'dir. Elektromanyetik dalgaların bir salınımda aldıkları yola dalga boyu denir. Dalga boyunun birimi mesafe birimleridir.

Füzyon (Birleşme) Reaksiyonu
Az kararlı iki hafif çekirdeğin birleşmesi sonucu en az bir tane daha kararlı ağır bir çekirdeğin oluşturulduğu reaksiyondur. Bu tür reaksiyonlarda, muazzam miktarlarda enerji açığa çıkar. Güneş^te yayılan ısı, füzyon reaksiyonuna iyi bir örnektir.

Gama ışınları
Gama ışınlarının kaynağı atomun çekirdeğidir. Bu ışınlar atom çekirdeğinin enerji seviyelerindeki farklılıklardan meydana gelir. Çekirdek bir alfa veya bir beta parçacığı çıkarttıktan sonra genellikle kararlı bir durumda olmaz. Fazla kalan çekirdek enerjisi bir elektromanyetik radyasyon halinde yayınlanır. Gama ışınları, beta ışınlarından daha yüksek enerjili ve dolayısıyla daha girici (nüfuz edici) ışınlardır.  γ ilesembolize edilirler.

Gama ve x ışınlarının, alfa ve beta parçacıklarına göre madde içine nüfuz etme kabiliyetleri çok daha fazla, iyonlaşmaya sebep olma etkileri ise çok daha azdır. Ancak birkaç santimetre kalınlığındaki kurşun tuğlalarla ve sadece belli bir kısmı durdurulabilir. Madde içerisinden geçerken üstel  bir fonksiyon şeklinde bir şiddet azalmasına uğrarlar. Yüksüz olduklarından elektrik ve manyetik alanda sapma göstermezler.

Gama Radyasyonu
Atom çekirdeğinden yayılan kısa dalga boylu yüksek enerjili elektromanyetik radyasyondur. Gama radyasyonu, sıklıkla alfa ve beta parçacıklarının yayılmasını takip eder ve daima da fisyon sonucunda yayılır.

Geiger-Mueller Sayacı
Radyasyon tespit ve ölçümünde kullanılan bir cihazdır. Aralarında bir elektrik voltajı olan ancak bir akım bulunmayan elektrotlar içeren içi gaz dolu bir tüpten oluşur.  İyonlaştırıcı radyasyonun bu tüpün içerisine girmesi sonucunda buradaki gaz iyonlaşır ve negatif elektrottan pozitif elektrota doğru akan kısa ve yoğun bir akım atımı olur. Sayaç bu atımları ölçer veya sayar. Saniyedeki atım sayısı, tüp içerisinde meydana gelen iyonlaşma hızını gösterir.

Devamı...
Gray(Gy)
Uluslar arası sistemde kullanılan ve doku birim kütlesi tarafından soğurulan enerji cinsinden ifade edilen radyasyon dozudur. Gray soğurulmuş doz birimidir ve eskiden bu amaçla kullanılan “rad”ın yerini almış yeni bir birimdir.

 

Güç akı yoğunluğu
Elektromanyetik dalganın hareket doğrultusuna dik, birim alana düşen güç miktarı (W/m2)

Güvenlik mesafesi
Antenden itibaren ve antenlerin yayın yönü ile cihaz çıkış gücü, anten kazancı, elektrik alan limit değeri dikkate alınarak hesap edilen metre cinsinden değer

Güvenlik sertifikası
Her bir sabit elektronik haberleşme cihazının uluslararası kuruluşlarının belirlediği standart değerlerine ve BTK'nın ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak kurulduğunu göstermek üzere işletici ve işletmeciye verilen belge

Hamilelik Beyanı
 Hamile bir bayan radyasyon çalışanının, tahmini hamile kalış tarihini kendi iradesiyle yazılı olarak işverenine bildirmesidir.

Harici Radyasyon
İyonlaştırıcı radyasyon kaynağının vücuda alınmadan sebep olduğu maruziyettir.

ICNIRP (International Comission on Non Ionizing Radiation Protection)
Uluslararası İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyondan Korunma Komitesi

İkincil Sınırlar
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalınması sonucunda, birincil doz sınırlarının doğrudan uygulanamadığı durumlarda kullanılan doz sınırlarıdır. İkincil sınırlar, dış ışınlanma durumunda “eşdeğer doz indeksi” ile iç ışınlanma durumunda ise, “yıllık vücuda alınma sınırları” (ALI) cinsinden ifade edilir.

İnceleme Düzeyi
Üzerinde daha fazla inceleme yapılmasını gerektiren eşdeğer doz, etkin doz veya vücuda alınma miktarlarıdır. Bu düzey, bir ay için TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin   10uncu maddesinde verilen yıllık eşdeğer doz sınırının 1/10’udur.

IRPA (International Radiation Protection Association)
Uluslararası Radyasyondan Koruma Derneği

Işınlama
Işınlama (exposure), X ışını ya da  γ ışını tarafından havada oluşturulan iyonizasyon miktarını tanımlar. Işınlama birimi röntgen’dir (R). Bir kilogram havada 2.58 x10-4 coulomb’luk yük taşıyan aynı işaretli iyon sayısıdır. Pozitif ya da negatif işaretli bir iyon  1.602 x10-19 Coulomb’luk yük taşır. Dolayısıyla bir kilogram havada oluşan iyon çiftleri sayısı;

(2.58 x 10-4)/(1.602 x10-19)= 1.61 x1015

Havada bir iyon çifti oluşması için gerekli ortalama enerji 5.4x10-18 Joule’dür. Böylece havada 1 röntgen’lik ışınlamaya karşı gelen soğurulan enerji;

1.61 x1015 x 5.4x10-18 J/kg =8.69x10-3 = 0.00869 J/kg (havada)

 

halen kullanılan röntgen, sadece x ve g ışınlarına ve bunların havadaki etkilerine uygulanması nedeniyle bir radyasyon birimi olarak uygun değildir. Radyasyon korunmasında ilgi ortamı insan dokusudur ve dokuya bırakılan enerji havadakine göre genellikle daha büyüktür. Bu yüzden karşılaşılan zorlukları aşmak üzere radyasyon soğurulmuş doz (ışınım soğurulmuş doz) tanımı türetilmiştir.

İşletme Sınırları
Hangi türden olursa olsun, bütün iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları için TAEK tarafından saptanan birincil ve ikincil sınırları aşmamak koşulu ile Lisans Sahibi tarafından belirlenen sınırlardır.

İyonizasyon
Herhangi bir nedenden dolayı atomdan bir elektron kopartılması veya atoma bir elektron bağlanması sonucunda atomun yük dengesi bozulur . Bu olaylara iyonizasyon, iyonizasyon sonucu oluşan atoma iyon denir.

İzin Verilen Sınırlar
TAEK tarafından saptanan ve genellikle birincil ve ikincil sınırlardan daha düşük olan sınırlardır.

İzotop
Proton sayıları aynı, ancak nötron sayıları farklı olan atom çekirdeklerine izotop denir. Bir elementin farklı sayılarda izotopları olabilir. Bu izotoplar, nötron sayıları farklı olduğundan, farklı kütle numaralarına sahiptirler. Örneğin, Hidrojen elementinin 3 izotopu vardır.

Kayıt Düzeyi
İyonlaştırıcı radyasyondan korunmayı sağlamak amacı ile, eşdeğer doz, etkin doz veya vücuda alınma miktarlarının kayıtlarının tutulması ve saklanması gerekmektedir. İyonlaştırıcı radyasyon görevlileri için 0.2 mSv, halk için ise 0.01 mSv’i aşması durumlarında kayıtlar tutulmaya başlanır.

Kontaminasyon (Bulaşma)
Binaların yüzeylerinin veya iç mekanlarının, açık alanların, nesnelerin veya kişilerin istenmeyen radyoaktif maddelerle kirlenmesi.

Kozmik Radyasyon
 Dış uzay kaynaklı nüfuz edici iyonlaştırıcı radyasyon(parçacık ve elelektromanyetik radyasyon). Bu ışınların büyük bir kısmı dünya atmosferinden geçmeye çalışırken tutulurlar. Sadece küçük bir miktarı yerküreye ulaşır. Bir dağın tepesinde veya havada yol alan bir uçakta bulunan bir kişi, deniz seviyesinde bulunan bir kişiden çok daha fazla kozmik ışına maruz kalır. Bu yüzden bir pilot, uçuş süresi boyunca, deniz seviyesinde çalışan bir kişinin maruz kaldığı doğal radyasyon düzeyinden yaklaşık 20 kat daha fazla bir radyasyon dozuna maruz kalır. Günlük yaşantımızda, kozmik ışınlar nedeniyle maruz kaldığımız radyasyon dozunun dünya ortalaması 0.39 mSv/yıl’dır.

Devamı...
Kümülatif (Birikmiş) Doz
 Belli bir zaman aralığında, tüm vücudun ya da vücudun belli bir bölümünün tekrarlanan iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalması sonucunda alınan toplam doz.

Lineer enerji transferi (LET)
İyonlaştırıcı bir parçacığın yolu boyunca yaptığı iyonizasyon yoğunluğunun bir ölçüsüdür. Radyasyon ağırlık faktörleri lineer enerji transferi ile yakından ilgilidir.

Lisans Sahibi
TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin hükümlerine göre verilen lisans belgesinde ismi belirtilen ve radyasyon güvenliği mevzuatının uygulanmasında TAEK’na karşı sorumlu olan kişiyi,

Manyetik alan şiddeti (H)
Manyetik akı yoğunluğunun, ortamın geçirgenliğine oranı (A/m),

Maruziyet (ışınlanma)
Bir kişinin iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalması sonucu radyasyon aldığını ifade eden bir terimdir.

Mikro dalga frekans
3 kHz - 300 GHz arasındaki frekans bölgesi RF frekans bandı olarak tanımlanmıştır. Mikrodalga frekans bandı, RF bandı içinde yer alıp birkaç yüz MHz’ten birkaç GHz’e kadar olan frekans bandını kapsar

Müdahale Düzeyi
TAEK tarafından önceden belirlenen ve aşılması durumunda müdahaleyi gerektiren eşdeğer doz, etkin doz veya vücuda alınma miktarlarını gösteren değerler olup TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinde verilen yıllık eşdeğer doz sınırının bir defada alınması ve aynı yıl içinde bu değerin aşılması durumudur. Müdahale düzeylerinden;
1) Eylem düzeyi; sürekli ışınlanmalar veya tehlike durumunda, iyileştirici veya koruyucu eylemler gerektiren, eşdeğer doz hızı veya radyoaktivite konsantrasyon düzeyidir. Eylem düzeyi, ani ışınlamalar için TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 48 inci maddesinde, sürekli ışınlamalar içinse 49 uncu maddesinde verilmektedir.
2) Rehber düzey; aşılması durumunda önlem alınmasını gerektirebilen doz düzeyi olup, kronik ışınlanmalarda öngörülen rehber düzeyler TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 37 nci maddesinde, tıbbi uygulamalarda öngörülen rehber düzeyler ise TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 28 inci maddesinde belirtilmektedir

Nötron
Nötronlar yüksüz parçacıklardır. Bu özelliklerinden dolayı herhangi bir madde içerisine kolaylıkla nüfuz edebilirler. Doğrudan bir iyonlaşmaya sebep olmazlar. Ancak atomlarla etkileşmeleri, iyonlaşmaya neden olan  alfa, beta, gama veya x ışınlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Nötronlar sadece kalın beton, su veya parafin kütleleriyle durdurulabilirler.

Nükleer Enerji
Bir radyoaktif parçalanma veya nükleer reaksiyon (fizyon veya füzyon) sonucu yayılan enerji

Nükleer Güç Santrali (NGS)
Güç (ısı) kaynağı olarak nükleer reaktörün kullanıldığı elektrik üretim tesisi.

Ölçüm yetki belgesi
TBK'nın ilgili mevzuatı gereği ölçümleri yapmaya yetkili kıldığı kuruluşlara verilen belge

Parçalanabilir (fissile) madde
 

Bazen, bölünebilir (fissionable) maddeyle eş anlamlı olarak kullanılsa da bu terim daha sınırlı bir anlam ifade eder. Yani, termal nötronlarla bombalanmaları sonucunda bölünebilen maddelerdir. U233, U235 ve Pu239 başlıca bilinen üç nükleer parçalanabilir maddedir.

 

Proton
Bir element atomu, çekirdeğinde bulunan proton sayısıyla tanımlanır. Örneğin, hidrojen 1, helyum 2, lityum 3, berilyum 4, bor 5, karbon 6, toryum 90, protaktinyum 91 ve uranyum 92  protona sahiptir. Proton sayısı arttıkça çekirdek ağırlaşır. Çekirdeğinde 92 protondan daha fazla proton bulunan elementler çok ağır elementler olarak adlandırılır.

Radyasyon
Enerjinin parçacıklar veya dalgalar şeklinde yer değiştirmesi olayı radyasyon olarak adlandırılır.

Radyasyon ağırlık faktörleri
Stokastik (istatistiksel ya da rastlantısal) etki olasılığı sadece soğurulmuş doza değil, aynı zamanda ışınımın enerjisi ve cinsine bağlıdır. Bu durum, soğurulmuş dozun ışınım özelliklerine bağlı bir faktör ile çarpılması ile hesaba katılır. Soğurulmuş doza uygulanan radyasyon ağırlık faktörü daha önce kalite faktörü (Q) ve ağırlıklı soğurulmuş doz ise doz eşdeğeri (H) olarak bilinmekte idi.

 

Işınım cinsi                                                    Enerji aralığı                          Ağırlık Faktörü (WR)

Fotonlar                                                          Tüm enerjilerde                              1

Elektronlar  ve muonlar                                    Tüm enerjilerde                                1

Nötronlar                                                        <  10 keV                                      5

10 keV- 100 keV                           10

> 100  keV - 2 MeV                       20

> 2 MeV- 20 MeV                             10

> 20 MeV                                        5

Protonlar (geri tepme protonları dışında)          > 2 MeV                                             5

Alfa parçacıkları, fisyon  ürünleri, ağır çekirdekler                                                        20

 

 

Radyasyon Görevlisi
Radyasyon kaynağı ile yürütülen faaliyetlerden dolayı görevi gereği,  toplum üyesi kişiler için belirtilen doz sınırlarının(Yıllık 1 mSv) üzerinde radyasyona maruz kalma olasılığı olan kişi

Radyasyondan Korunma Danışmanı
Mühendislik veya fen bilimleri alanında aldığı temel eğitim üzerine radyasyondan korunma alanında eğitim almış ve uygulamaya özgü olarak TAEK RGY'nin  74 üncü maddesinde belirtilen faaliyetlerde en az dört yıllık deneyime sahip kişi

Radyo frekans (RF) bandı
3 kHz - 300 GHz arasındaki frekans bölgesi Radyo Frekans (RF) bandı olarak tanımlanır.


Radyoaktivite
Doğada mevcut elementlerin atomlarının bir kısmı kararlı diğer bir kısmı ise kararsız çekirdeklere sahiptirler. Kararlı bir çekirdekte, çoğu durumda nötron sayısı (N) proton sayısından (Z) biraz daha yüksek  ve N/Z oranı yaklaşık olarak 1,50 civarındadır. Kararlı bir çekirdekte, proton ve nötronlar birbirlerine nükleer kuvvetlerle o kadar sıkı bağlıdırlar ki hiçbir parçacık çekirdek dışına kaçamaz. Bu durumda,  çekirdek dengede kalacaktır. Ancak, çekirdek dengede değilse yani kararsız ise, fazla bir enerjiye sahip olacak ve parçacıkları bir arada  kalamayacaktır. Kısa bir süre içinde veya daha uzun bir süre sonra bu fazla enerjisini boşaltacaktır.

En basit çekirdek olan Hidrojen (1H1) çekirdeğinin dışındaki tüm çekirdekler nötron ve protonlardan oluşmuştur. Nötron/Proton oranı hafif izotoplarda 1 iken, ağır çekirdeklere doğru gidildikçe bu oran artmaktadır. Bu oran arttıkça çekirdeklerin artık kararlı olmadığı bir yere ulaşılır. En ağır kararlı çekirdek bir bizmut izotopudur (83Bi207). Daha ağır çekirdekler sahip oldukları fazla enerjiden dolayı kararsızdırlar. Böyle çekirdeklere radyoaktif çekirdek veya radyoizotop adı verilir. Bunlar fazla enerjilerinden kurtulmaya ve kararlı duruma geçmeye çalışırlar. Bu olaya radyoaktivite veya radyoaktif parçalanma denir.

Radyoaktivite kontrol edilemeyen bir olaydır. Herhangi bir şekilde müdahale edilip yavaşlatılamaz veya durdurulamaz. Üstel bir fonksiyon şeklindeki zayıflayan bir tempo ile azalarak kendiliğinden tükeninceye kadar devam eder. Radyoaktivite olayı doğal ve yapay olarak iki farklı şekilde meydana gelebilir.

Doğada mevcut bulunan kararsız elementler kararlı yapıya geçmeye çalışırken, hiçbir dış müdahale olmadan, sahip oldukları fazla enerjilerini çekirdeklerinden dışarı salarlar. Böyle elementlere doğal radyoaktif elementler, bunların enerji salma olayına da doğal radyoaktivite denir. Doğada kararlı olarak bulunan izotoplar da yapay yollarla kararsız (radyoaktif) hale getirilebilirler. Radyoaktif hale gelen çekirdek parçalanmaya uğrar. Bu olay yapay radyoaktivite olarak adlandırılır.

RGY
Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği

RSGD
Radyasyon sağlığı ve Güvenliği Dairesi

Sabit elektronik haberleşme cihazı
Hücresel mobil sistemlerinin verici, verici/alıcı cihazları ile Radyo-TV vericileri dahil olmak üzere, 10 kHz-60 GHz frekans bandında sabit olarak kurulup çalıştırılan verici, verici/alıcı cihazları ile bir mahalde elektronik haberleşme hizmetini geçici bir süre sunmak için kullanılan mobil verici, verici/alıcı cihazlar

SAR (Özgül Soğurma Hızı)
Özgül Soğurma Hızı SAR (Specific Absorption Rate), elektromanyetik enerjinin vücut dokuları tarafından soğurulma hızıdır. Birimi W/kg'dır. Bugüne dek yapılan araştırmalar insan vücudunun bir derecelik sıcaklık artışını düzenleyemediğini ve sorunlar yarattığını göstermektedir. İnsan vücudunda bir derece sıcaklık artışı için bir kilogram doku başına 4W güç soğurulması gerekmektedir. İnsanların genel yaşam alanlarında bu değerin 50'de biri olan 0,08 W/kg SAR sınır değeri olarak kabul edilmiştir. Özgül soğurma hızının doğrudan ölçülmesi hemen hemen olanaksızdır. Bundan dolayı, sınır değerlerin belirlenmesinde kolay ölçülebilen ve/veya gözlemlenebilen parametreler kullanılmaktadır. Bu parametreler, elektrik alan şiddeti, manyetik alan şiddeti ve güç yoğunluğudur.

Soğurulmuş Doz
İyonlaştırıcı radyasyonun maddeyle etkileşmesi sonucunda maddenin birim kütlesine bıraktığı enerji miktarı. Birimi Gray’dir ve Gy ile gösterilir.

TAEK
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu

Toplum etkin dozu
Işınlamaya maruz kalan çeşitli grupların ortalama etkin dozu ile bu grubu oluşturan kişi sayısının çarpımının toplamı

Tüketilmiş Uranyum
Doğal uranyumda %0,7 oranında bulunan U-235’ten daha az U-235 içeren uranyumdur. Kullanılmış yakıt elementlerinden veya uranyum izotopunun ayrılmasından kaynaklanan kalıntı veya ürünlerden elde edilir.

Türetilmiş Sınırlar
İyonlaştırıcı radyasyon maruziyetlerinde, belirli bir modele göre birincil sınırlardan türetilmiş sınırlar olup, bunlara uyulduğu takdirde, birincil sınırlara da uyulduğu kabul edilir.

Uranyum (Doğal Uranyum)
Doğal olarak, %0,7 (Binde 7)oranında U-235, %99,3 U-238 ve eser miktarda U-234 konsantrasyonu halinde bulunan Uranyum

Uranyum (Yüksek Oranda Zenginleştirilmiş Uranyum)
Tüm konsantrasyonu içerisindeki U-235 izotop oranının %20 ve üzerinde bir oranda arttırılmış olduğu Uranyum.

Uzak alan
Elektromanyetik dalganın, düzlem dalga özelliği gösterdiği ve antenden 2D2/λ (D anten boyu) dan daha uzak olduğu mesafe

X Işınları
Röntgen ışınları da denilen X ışınları, görünür ışık dalgaları ve mor ötesi ışınları gibi dalga şeklindedir. Bir atoma dışarıdan gelen veya gönderilen yüksek enerjili elektronlar o atomun ilk halkalarından elektronlar koparırlar. Atomdan kopan bu elektronun yerine daha yüksek seviyelerden (üst halkalardan) elektronlar atlayarak kopan elektronun yerindeki boşluğu doldururlar. Bu sırada ortaya çıkan enerji fazlalığı X ışını şeklinde dışarı salınır. Çekirdek içerisinde bulunan protonlardan bir tanesi hareketi esnasında atomun ilk halkalarındaki elektronu yakalar ve nötrleşir. Yakalanan bu elektronun halkasındaki boşalan yere diğer bir halkadan bir elektron atlamasıyla X ışını meydana gelebilir.

Bunların dışında da X ışını yapay olarak,  röntgen  tüplerinde de elde edilir. Şekil 2.1 de görüldüğü gibi, tüp içerisinde ısıtılmış katottan yayılan elektronlar, onbinlerce voltluk gerilimle hızlandırılarak karşıdaki hedef anota çarptırılır. Bu çarpışma sonucu elektronlar durdurulurken elektronların kaybettiği enerji X ışınları olarak yayınlanır. Bu olaya Bremmstrahlung (Frenleme ışını) olayı, çıkan X ışınlarının oluşturduğu  sürekli spektruma da Bremmstrahlung adı verilir.

Yakın alan
Yayın yapan kaynağa 2D2/λ kadar olan uzaklık.( D, anten boyu)

Yarılanma Süresi (Yarı Ömür)
Radyoaktif izotopların en belirgin özelliklerinden biri, başlangıçta sahip oldukları kararsız atomlarının sayısının yarıya inmesi için belli bir zamana ihtiyaç duymalarıdır. Kararsız atom sayısının yarıya inmesi için geçmesi gereken süre   “yarılanma süresi” olarak adlandırılır ve “T1/2” ile gösterilir. Her radyoizotopun kendine özgü bir yarılanma süresi vardır ve bu süre hiçbir dış güç tarafından değiştirilemez.

Yönlü ve Yönsüz Anten
Elektromanyetik enerjiyi uzayda kendinden eşit uzaklıktaki noktalara eşit olarak yayan ya da noktalardan eşit olarak alan antenlere yönsüz anten denir. Genelde kullanılan antenler yönlüdür ve elektromanyetik enerjiyi belirli bir yönde diğer yönlere göre daha etkin olarak yayar ya da alırlar.

Yüklü Parçacık
 Bir iyondur. Pozitif veya negatif elektrik yükü taşıyan temel bir parçacıktır.


Yüksek Radyasyon Alanı
Radyasyon kaynağından veya iyonlaştırıcı radyasyonun delip geçtiği yüzeyden 30 cm uzakta saatteki hızı 100 milirem (100 rem/saat) veya 1 miliSievert (1 mSv/saat) olan herhangi bir alandır. Lisanlı kuruluşlardaki bu tür alanlar mutlaka “Dikkat Radyasyon Alanı” işareti ile işaretlenmeli, bu alanlara girişler kontrol altına alınmalı ve giriş izinleri sınırlandırılmalıdır.

Zincirleme Reaksiyon
Kendi kendini sürdürebilen bir reaksiyondur. Bir fizyon (bölünme) zincirleme reaksiyonunda, bölünebilir bir atom bir nötronu soğurur ve atomun bölünür. Bu bölünme esnasında ortama nötronlar yayılır. Bu nötronlarda diğer bölünebilir çekirdekler tarafından soğurulur, bunun sonucunda da meydana gelen bölünmelerden ortama daha fazla nötron yayılır.  Bir fizyon zincirleme reaksiyonu, belli bir zamanda, ortama yayılan nötron sayısı bölünemeyen maddeler tarafından soğurularak veya sistemden kaçarak kaybolan nötron sayısından büyük kalıncaya veya bu sayıya eşit oluncaya kadar devam eder.

 

Sayfayı Sosyal Medyada Paylaş