Makaleler (19)
Sigara İçenler / Tütün Kullananlar Ciğerlerine Doğal Radyoaktif Polonyumu da Çektiklerini Biliyorlar mı?
Sigara İçenler / Tütün Kullananlar Ciğerlerine Doğal Radyoaktif Polonyumu da Çektiklerini Biliyorlar mı?
Dr. Yüksel Atakan, Radyasyon Fizikçisi, This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Giriş
Eski Rus casusu Alexander Litvinenko’nun 2006 yılında, kahvesine gizlice katılan çok az miktarda (miligram kadar) radyoaktif polonyum (Po 210) maddesiyle öldürüldüğünü tüm dünya duymuştu/1/.
Çok kuvvetli bir öldürücü olan polonyum 210 az miktarda tütün dumanında da bulunuyor.Tütündeki doğal radyoaktif polonyumun, tütün kullananların kanser riskini artırdığı çeşitli araştırmalarla ortaya
konulmuş olmasına rağmen, tütündeki diğer zehirli maddelerin bilinmesine ve açıklanmasına karşın, radyoaktif polonyumun üzerinde durulmamış, açıklanmamış ya da gizlenmiştir.Halbuki polonyum
210, kuvvetli bir zehir olarak bilinen radyoaktif plütonyum 239’dan tam 72600 kat daha zehirlidir ve 0,1 mikro gramı (1 gramın on milyonda biri) akciğerlere girdiğinde tam 65000 mSievert’lik bir
öldürücü doz oluşturuyor. Doğadan aldığımız yıllık ortalama radyasyon dozu olan 2,4 mSv ile karşılaştırılırsa çok kısa bir sürede öldüren bu aşırı dozun büyüklüğü anlaşılır.
Konvansiyonel Nükleer Güç Santrali NGS Ünitelerine Kıyasla Denizlerde Kurulacak Yüzen ve Denizaltı İnovatif Nükleer Reaktör Tesisleri Avantajları
Ahmet Cangüzel Taner
Fizik Yüksek Mühendisi
Radyasyondan Korunma Derneği (This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.)
Geleneksel karbonsuz nükleer enerji reaktörleri üniteleri yoğun su kaynaklarının bulunduğu deniz, göl ve nehir kıyılarına kurulması gerekmektedir. Ortalama büyüklükte klasik nükleer elektrik reaktörü işletilmesi çerçevesinde nükleer fisyon tepkimeleri aynı zamanda nükleer tesis içinde muhafaza altına alınması zorunlu olan kullanılmış ve tüketilmiş nükleer yakıtların soğutulması prosesleri bağlamında saniyede en az 50 metreküp su temini icap etmektedir. Mevzu bahis karalarda kurulu baz yük kaynağı geleneksel nükleer güç santrali NGS sistemleri soğutma suyu sorunları sonucu nükleer yakıt erimesi (nuclear meltdown) kazaları vuku bulması küresel karbonsuz nükleer enerji gelişimi ve yaygınlaşması süreci üzerinde olumsuz rol oynamaktadır. Söz konusu pasif nükleer güvenlik sistemleri soğutma donanımları yetersizliği ise doğal afetler zinciri sonrası ortaya çıkan Japon Fukushima Dai-ichi (Fukuşima Daiçi) nükleer güç reaktörleri kazaları ve felaketleri olaylarının can alıcı nedenlerinden birini oluşturmuştur. Günümüzde müessif nükleer santral kazaları neticesi meydana gelmesi olası nükleer reaktör yakıtları soğutma suyu problemlerinin giderilmesi yönünde nükleer güvenlik ve radyasyon güvenliği kriterleri perspektifleri çalışmalarına uygun yüzen aynı zamanda deniz altına kurulacak nükleer elektrik reaktörü projeleri önem kazanmaktadır. Yüzer ya da okyanus altına demirli temel enerji kaynakları yenilikçi atom güç istasyonları ünitelerinin deniz, göl ve nehir kıyıları boyunca kurulu konvansiyonel kara nükleer fisyon santralleri kompleksleri sistemlerine nazaran önemli avantajları ve üstünlükleri bu yazı kapsamında incelenmektedir.
Finlandiya Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Kurumu Yönetimi Denetiminde Yüksek Seviyeli Radyoaktif Atıkların Saklanması, Yok Edilmesi ve İmhası
Ahmet Cangüzel Taner
Fizik Yüksek Mühendisi
Radyasyondan Korunma Derneği (This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.)
Baz enerji kaynağı karbonsuz nükleer güç santralleri NGS elektrik üretimleri ile meydana gelen çok uzun yarı ömürlü yüksek düzeyli tüketilmiş nükleer yakıtların on binlerce yıl boyunca güvenli ve düzenli biçimde korunması gerekmektedir. Oluşan tehlikeli nükleer yakıt atıklarının idaresi ise ulusal nükleer güvenlik ve radyasyon güvenliği yasal mevzuatları ve yönetmelikleri uyarınca her ülke tarafından ayrıntılı şekilde belirlenmektedir. Radyasyon ölçüm düzeyleri göz önüne alınarak düşük radyasyon seviyeli kısa yarı ömürlü radyoaktif atıklar, yine düşük radyasyon seviyeli ancak uzun yarı ömürlü radyoizotoplar ve yüksek radyasyon seviyeli uzun yarı ömürlü nükleer atıkların yok edilmesi bağlamında oldukça farklı radyoaktif atık teknolojisi yöntemleri uygulanmaktadır. İyonlaştırıcı radyasyonların biyolojik etki mekanizmaları sonucu oluşacak zararlar ve olumsuzluklardan çevrenin aynı zamanda insanların korunması açısından özellikle çok uzun yarı ömürlü yüksek radyasyon seviyeli olan küresel nükleer atıkların bertaraf edilmesi önem taşımaktadır. Finlandiya radyoaktif maddeler yönetimi projesi çerçevesinde yüz binlerce yıl radyasyon güvenliği korunması sağlayacak olan nükleer atıkların bertarafı ve imhası teknolojileri bu yazıda incelenmektedir.
Amerika Nükleer Güç Santralleri NGS Çalıştırılması Sonrası Ortaya Çıkan Tüketilmiş Radyoaktif Uranyum Yakıtlarının Nükleer Atık İdaresi Kapsamında Yok Edilmesi Problemleri
Amerika temel yük kaynağı karbonsuz nükleer güç santralleri NGS reaktörleri sayısı yaklaşık 100 civarındadır. Bir başka deyimle, küresel nükleer enerji profili kapsamında global toplam güç üretimi yönünden dünyada halen faaliyet gösteren nükleer elektrik reaktörleri ünitelerinin neredeyse üç tanesinden biri Amerika’da işletilmektedir.
Global Uranyum Zenginleştirme Programları Çerçevesinde Küresel Nükleer Kontamine Sahaları Temizleme ve Radyoaktif Atık Yönetimi Çalışmaları
Küresel nükleer bombalar üretimleri ve global atom silahları yapımları sonrası uranyum kırıntıları (uranium tailings) şeklinde radyoaktif atıklar ve nükleer kalıntılar ortaya çıkmaktadır. Uranyumlu nükleer atıklar ve radyoaktif kalıntılar ise jeolojik koşulları ve nüfus yoğunlukları uygun bölgelere çoğu kez de toprak altına gömülmektedir. Ancak, nükleer atıkların son depolanması ve bertaraf edilmesi uygun biçimde yapılmadığı takdirde radyoaktif sızıntılar olmakta ve yörede iyonlaştırıcı radyasyonların biyolojik etkileri nedeniyle kanser hastalıkları vakaları artışları dikkat çekmektedir.
Fisyon Tepkimeleri Kaynaklı Klasik Nükleer Güç Santralleri NGS Yerine Kurulacak Olan Füzyon Reaksiyonlu Termonükleer Elektrik Santralleri
Yerkürede temiz enerji kaynağı güneşin elde edilmesi insanoğlunun en büyük düşleri arasında sayılmaktadır. Güneşin dünyada meydana getirilmesi hayalinin gerçekleşmesi halinde ise karbonsuz temel yük kaynağı füzyon tepkimeleri kökenli termonükleer elektrik üretimi kompleksleri kurulacaktır.
Çin Nükleer Güç Programı ve Nükleer Enerji Planlaması Kapsamında Karbonsuz Baz Yük Kaynağı Nükleer Güç Santralleri NGS Nükleer Güvenlik Kıstasları ve Nükleer Radyasyon Güvenliği Zafiyetleri
Çin elektrik talebi ve temel enerji kaynağı güç ihtiyacı ülkenin yüksek büyüme hızı rakamlarına paralel şekilde süratle artmaktadır. Artan Çin enerji kullanımı ve elektrik gereksinimi ile birlikte gezegenimiz global sera gazı emisyonları özellikle de küresel karbon salımları ve dünya karbondioksit salınımları yükseliş oranları yönünden çok tehlikeli boyutlara aynı zamanda aşırı seviyede olumsuz bir atmosfere doğru sürüklenmektedir.
Kâinat, İnsan Ve İyonlaştırıcı Radyasyonlar
Evren, daha geniş anlamı ile kâinat; 13 milyar 700 milyon yıl önce meydana gelen çok şiddetli bir patlamanın sonucu; mekân, zaman ve maddenin yaratılması sayesinde oluştu. Önceleri evrenin yaşı 15 - 20 milyar yıl arasında tahmin ediliyordu ama artık bu oluşumu ± %1 hata ile kesin olarak biliyoruz. Başka bir deyişle ± 137 milyon yıl hata sınırı içerisinde evrenin yaşını kestirebilmekteyiz.
Atom, Radyoaktivite, Radyoizotoplar ve İyonlaştırıcı Radyasyon Çeşitleri
Radyasyon yaşamın gerçeği veya bir parçası kabul edilmek zorundadır. Doğal olarak dünyanın her yerinde kaçınılamaz şekilde bulunan radyoaktif maddeler veya kaynaklar aracılıyla hem dâhili hem de harici (iç ve dış) yollardan olmak üzere radyasyonlarla ışınlanma sureti ile yaşantımızı sürdürmekteyiz.
Devamı...
İyonlaştırıcı Radyasyonların Biyolojik Etkileşme Mekanizmaları
GİRİŞ
İyonlaştırıcı radyasyonların biyolojik etkileri; fizik, kimya ve biyoloji temel bilimler ile tıp ve mühendisliklere kadar uzanan uygulama alanlarında faaliyet gösteren çok önemli bilim dallarını da kapsayacak şekilde, geniş bir bilim sahasını içine almaktadır. İyonlaştırıcı radyasyonlar; üzerlerinde bulunan enerjilerini dokulara aktarmak sureti ile onlara zarar verebilmekte, yüksek dozdaki zararlar, ölüm, nesilden nesillere geçen genetik etkiler, bir başka deyişle, kuşaktan kuşağa geçen kusurlar veya kanser gibi daha sonra ortaya çıkan habis hastalıklar şeklinde olabilmektedir.
Dünya Elektrik Arz Güvenliği Sıkıntıları Çözümü Perspektifleri Kapsamında Yüzer Karbonsuz Yeni Nesil Nükleer Enerji Santralleri Kurulması Çalışmaları
Global elektrik arz güvenliği problemleri ve geleceğin küresel enerji projeksiyonları gelişmelerini dikkatle izleyen kalkınmış ülkeler, titiz aynı zamanda inceden inceye planlar kurmaktadır. Enerji stratejilerine ilaveten çevre güvenliği ve insan sağlığı ölçütleri bağlamında küresel ekolojik dengenin korunması perspektifleri de ciddi biçimde değerlendirmeye ve araştırmaya tabi tutulmaktadır.
Dünya Toryum Rezervleri ile Küresel Karbonsuz Toryum Kaynaklı Nükleer Elektrik Reaktörleri Geliştirilmesi için Yapılan Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar
Son yıllarda Hindistan ve Çin, karbonsuz toryum yakıtlı nükleer enerji santralleri faaliyete geçirmek için yoğun gayret sarf etmektedir. Yoğun çabalarının nedeni olarak hem her iki ülkenin yüksek ekonomik büyüme hızları sayesinde astronomik boyutlara ulaşan elektrik ihtiyaçları hem de süratle artan küresel karbon emisyonları ve global karbondioksit salınımları kaygıları gösterilmektedir.
Rhenium-188 (Re-188) Radyoizotop İşaretli Listeria Monocytogenes Bakterisi ile Yeni ve Etkili Öldürücü Pankreas Kanseri Hastalığı Tedavisi Yöntemi Perspektifleri
Rhenium-188 (Re-188) radyoizotopu ile işaretlenmiş Listeria bakterisi sayesinde ölümcül pankreas kanseri hastalıkları tedavisi yöntemi uzun yıllardan beri bilinmesine karşın ciddi bir ilerleme kaydedilememiştir. Listeria bakterisi enfeksiyon yönünden, Re-188 radyoaktif maddesi ise insan sağlığı ve radyasyon güvenliği açısından risk oluşturmaktadır. Bununla beraber iki tehlikeli yöntem kullanılmak suretiyle çağımızın en kötü hastalıklarından biri sayılan öldürücü pankreas kanserleri tedavisi için ilaç üretimi de son yapılan bilimsel araştırmaların ışığı altında olası görülmektedir.
Radyasyondan Korunma Yöntemleri
1- Giriş
İnsanoğlu varoluşundan bu yana sürekli olarak radyasyonla iç içe yaşamak zorunda kalmıştır. Dünyanın oluşumuyla birlikte tabiatta yerini alan çok uzun ömürlü (milyarlarca yıl) radyoaktif elementler yaşadığımız çevrede normal ve kaçınılmaz olarak kabul edilen doğal bir radyasyon düzeyi oluşturmuşlardır.
Radyasyona Maruz Kalan Ameliyathane Çalışanlarının Güvenliği
Özet
Ülkemizdeki tüm resmi ve özel hastanelerde tanısal ve tedavi amaçlı radyasyon uygulamaları yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu uygulamalar, genel olarak, radyoloji, nükleer tıp ve radyoterapi olarak adlandırılırlar. Görevleri gereği radyasyona maruz kalan radyoterapi, radyoloji ve nükleer tıp çalışanları mesleki eğitimleri süresince radyasyon ve radyasyondan korunma eğitimleri almaktadırlar. Ancak, ameliyathanelerde radyasyon yayan cihazlarla (C-kollu skopi,vb) çalışan diğer sağlık personeli (hekimler, hemşireler ve teknisyenler) genellikle böyle bir eğitim almadıkları için radyasyonun zararlı etkilerini yeterince bilmemekte ve çalışırken gerekli korunma önlemlerini almamaktadırlar.
Radyoaktif Atıkların Nihai Depolanması
İçinde bulunduğumuz yüzyılda, enerji talebi büyük ölçüde artmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde sanayileşme ve kentleşmedeki hızlı artış, halen kişi basına göre çok düşük olan enerji gereksinimini geniş boyutlara taşıyacaktır. Enerji arzındaki artış, dünya nüfusunun en az yarısının yaşam standardının yükseltilmesinin yanında, ülkeler ve bölgeler arası dengesizliklerin azaltılmasında da rol oynayacaktır (*).
Nükleer Atık Yönetimi (İdaresi)
Günümüzde yoğun şekilde elektrik enerjisi üreten güç tesisleri mutlaka atık da oluşturmaktadır. Nükleer endüstri, atığına aşırı itina ve dikkat gösterilen ve de bunlar için yasalara dayalı yönetmelikler hazırlanarak uygulanması bagımsız organlarca titizlikle denetlenen ender sanayilerden biridir. Yapay (insan yapımı) radyoaktif maddeler, bir çok alanda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Diş Röntgen Filmi Çekimi Sonrası Gelişebilen Beyin Tümörü ve Radyasyon Güvenliği
Merkezi sinir sistemi tümörleri meningiomas, meninges’den kaynaklanan tümörlerdir. Meninges ise merkezi sinir sistemini çevreleyen zarlardır. Meningiomas tümörleri, Amerikan Beyin Tümörleri Birliği (American Brain Tumor Association) tarafından belirtildiği gibi dünyada en yaygın görülen beyin tümörleri arasında sayılmaktadır.
Yeni Nesil Nükleer Güç Reaktörleri
Amerika’da nükleer güç reaktörleri ile ilgili yapılan bir araştırmada, yeni nesil reaktörlerin, radyoaktif atıklarının en az düzeyde, güvenlikleri yükseltilmiş, son derece ekonomik ve aynı zamanda da “nükleer silahların yayılmasını önleyecek” tarzda tasarlandığı iddia edilmektedir [1]. Ancak, bu iddia ne yazık ki henüz nükleer enerji ile ilgili kamuoyu endişesini yok etmek için yeterli olmamaktadır.